Neriman İNAN
Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı “Topluma Hizmet Uygulamaları” dersi kapsamında Öğr. Gör. Tuncay DEMİRTAŞ rehberliğinde hazırlanmıştır.
Öfke, bireyde birçok nedene bağlı olarak meydana gelen bir histir. Öfke hem yetişkinlerde hem de çocuklarda görülebilen bir duygudur. Hem yetişkinler hem de çocuklar bu duygu ile günlük hayatlarında çok sık karşılaşmaktadırlar. Ancak öfke kontrolünü sağlamak insanlar için oldukça zor bir durum gibi gözükebilir. Kişi için ne kadar zor olursa olsun öfke kontrolü mutlaka kazanılması gereken bir durumdur.
Öfkenin birey tarafından kontrol edilememesi sosyal hayatında birçok olumsuzluğa yol açar. Genellikle bu duygu çocukluk döneminde bastırılır ve çocuklar öfkelendikleri zaman azarlanır. Azarlanma sonrası öfke yerini suçluluk duygusuna bırakır. Aslında öfke ağlamak, gülmek kadar doğal bir duygudur. Tabii kişi eğer duygusunun kontrolünü sağlayabiliyorsa doğaldır, sağlıklıdır. Kısacası öfke kesinlikle bastırılmamalı yalnızca kontrolü sağlanmalıdır(SOYKAN, 2003). Öfkenin bastırılması tırnak yeme, parmak emme, deri soyma gibi davranışlara yol açabilir. Tabii ki çocuğunuzda bu durumların olmasının tek nedeni öfkesinin bastırılması olmayabilir. Daha başka nedenlerden dolayı da bu davranışları sergiliyor olabilir. Tüm bu olumsuzluklara ek olarak bazı kronik(sürekli) hastalıklara yol açabilmektedir(SOYKAN, 2003). Öfke kontrolünü sağlayamayan bireylerde kalp damar hastalıkları, yüksek tansiyon, ülser gibi kronik hastalıklar yaygın olarak görülmektedir(SOYKAN, 2003). Ruhsal ve fiziksel sağlığımızı korumak için öfke kontrolünün erken yaşta sağlanması önemlidir. Öfke kontrol çocukluk yıllarında kazanılmazsa yetişkinlik döneminde birey öfkesini kontrol etmekte zorlanabilir.
Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren öfke duygusuna sahiptir aslında. Sadece öfkelendiğinde nasıl tepki vereceğini bilemez ve bunu çevresinden gözlem yoluyla öğrenir. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi çocuklar ebeveynlerini, çevresindeki bireyleri rol model(örnek) alırlar ve bu doğrultuda davranış sergilerler. Çocukların davranış ve tutumlarında anne-babadan gelen kalıtsal özellikler ve çevresel koşullar etkilidir bu inkar edilemez bir gerçektir. Elimizden geldiğince de çocuklar için uygun çevresel koşulları sağlamalıyız.
Çocuklar öfkelendiğinde bedeninde gözle görülebilen bazı fizyolojik değişiklikler meydana gelir. Ebeveynin yardımlarıyla çocuğun bu özelliklerini fark etmesi sağlanmalıdır(WILDE,2006). Bu değişikler her çocukta, bireyde farklılık gösterir. Bahsedilen bu fizyolojik değişikliklere vücudu ateş basması, diş sıkma, düzensiz nefes alıp verme gibi davranışlar örnek verilebilir. Çocuğunun öfkelendiğini fark eden ebeveyn çocuğun dikkatini başka yöne çevirerek aşırı öfkeli halden kurtarabilir, öfke kontrolünü sağlama konusunda yardımcı olabilir(WILDE,2006). Bu yöntem oldukça etkili ve sık kullanılan bir yöntemdir. Çocukta öfke davranışı gözlemlendiğinde bir süre bu duyguyu yaşamasına izin vermeliyiz ki çocuk bu duygu ile tanışma fırsatı bulsun. Ebeveyn, çocuğun öfkesi uzun süre devam ediyorsa ya da çocuk saldırgan davranışlar sergiliyorsa müdahale etmelidir. Çocuğun dikkatini başka yöne nasıl çevirebileceğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Çocuğunuzun mutlu olduğu ya da başarılı olduğu bir günü hatırlatarak ve o gün yaşananlarla ilgili ayrıntı içeren sorular sorarak dikkatini başka yöne çevirebilirsiniz. Yine aynı şekilde sevdiği bir oyuncak, film ya da bir kitap hakkında ayrıntılı sorular sorabilirsiniz(WILDE.2006). Eğer bu yöntem çocuğunuzda etkili olduysa bu yöntem kullanılmaya devam edilebilir. Ancak çocukta hemen bir öğrenme gerçekleşmez. Çocuğa ebeveyni tarafından bu yöntem aralıklı olarak hatırlatılmalıdır(WILDE,2006). Tek yöntem ilgisini kaydırmak değildir elbette. Etkili ve sık kullanılan bir yöntem oluşu bu yönteme yazımda yer vermek istememe sebep oldu.
Çocukların Öfkelerini İfade Etme Noktasında Aileler Neler Yapabilir? https://cankayaram.meb.k12.tr/
- Öfkelendiğinde bedeninde meydana gelen değişimleri fark etmesini sağlayabilirsiniz.
- Yaşadığı herhangi bir problemde bunu konuşarak ve sözcükler yardımıyla ifade etmesi gerektiğini anlatabilirsiniz.
- Oyuncak bebek veya ayıcık yardımıyla çatışma veya kavga içeren hayali bir durum yaratabilir ve her iki tarafın hissettiği duygular üzerine konuşabilirsiniz.
“Öfkelenmek şiddete başvurmak ya da suç işlemek için bir neden değildir”(SOYKAN,2003). Evet, öfke duygusu yaşanması gereken doğal bir duygu fakat oto kontrolün her zaman sağlanması gerekir. Günümüzde öfkelenmek şiddet ya da suça sebep haline gelmiş olsa da en başta insan olarak daha sonrasında da ebeveyn olarak bu durumun her zaman ve her koşulda karşısında durmalıyız.
KAYNAKÇA
https://cankayaram.meb.k12.tr/ (Erişim Tarihi 07.05.2025)
SOYKAN, Ç.(2003), Öfke ve Öfke Yönetimi, Kriz Dergisi, Cilt 11, Sayı 2, ss. 19-27.
WILDE, J.(2006), Öfke Sorunu Yaşayan Çocuklara Yönelik Uygulamalar, Çvr. Ahmet ÖZMEN, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt 39, Sayı 1, ss. 135-144.