Öğretmen yetiştirme tarihi literatüründe Köy Enstitülerinden sonra Öğretmen Okulları-Eğitim Enstitüleri- Yükse Öğretmen Okulları
Bunlardan sonra öğretmen yetiştirmenin 1980 sonrası üniversitelere devredilmesi ile nitelik ve nicelik yönünden yetersiz kalmıştır. İlk Eğitim Fakülteleri 1965-1966 öğretim yılında öğretime başlamış, 1969 yılında ilk mezunlarını vermiştir. 1970’li yıllardan sonra üniversitelerimizin eğitim bölümlerini açmış eski-yeni öğrencilerine “PEDAGOJİK FORMASYON” programı uygulamıştır.
Okul öncesinden yüksek öğrenime kadar tüm çocuklarımızı kapsayacak donanımlı kamu okullarıyla ücretsiz, nitelikli, çağdaş bir eğitim isteyenlerle, kamu okullarına ayırması gereken bütçeyi özel okullara verenler, eğitimi ticarileştirerek öğrenciye müşteri gözü ile bakıp bu okullarda çalışan öğretmenleri asgari ücrete mahkum ederek eğitim sistemini özel sektöre ve cemaatlere bırakan sistem ile eğitim-öğretimde başarılı olunur mu? “Düşük ücret ve mutsuz öğretmen ile nitelikli bir eğitim-öğretim mümkün değildir.”
Eğitim Fakültelerinden mezun olan bir milyon öğretmen atama beklerken 2024-2025 Eğitim-Öğretim yılında 78 ilde ücretli öğretmen sayısı 86bin 136’dır. “Bunlar ders ücreti karşılığı” sözleşme imzalayanlardır.
Okullarda kadrolu öğretmen-sözleşmeli öğretmen –ücretli öğretmen yaptıkları iş aynı olmasına rağmen aldıkları ücretler farklıdır. Bu ücretli öğretmenlerin 38 bin 602’si eğitim fakültesi mezunu, 39 bin 463’ü Lisans mezunu, 8 bin 71’i ise Ön lisans mezunudur. Toplam 86 bin 136 ücretli öğretmen var. Öğretmen açığı ise 100 binden fazla ama kadro verilmeyip bir öğretmenin maaşı ile 5 ücretli öğretmen çalıştırmayı marifet sayıyorlar. İnsanın yaşama hakkına girdiklerini de biliyorlar.
Okullarda farklı maaşla çalışan öğretmenler var. Başöğretmen- Uzman Öğretmen- Öğretmen olarak rütbe veriliyor.
Devlet Okulu Öğretmenleri ve Özel Okul Öğretmenleri arasındaki fark sadece maaşlarda değil özlük haklarında da var.
Öğretmen sendikaları da bölünmüş. 14’ten fazla. Eğitim-Sen/Eğitim-İş/Eğitim Bir-Sen/Türk Eğitim-Sen/Tem-Sen/Özgür Eğitim-Sen/AES(Anadolu Eğitim Sen)/Teç-Sen(Tüm Eğitim Çalışanları Sen)/Eğitim Hak-Sen/ AND-Sen/Tüm Eğitim Bir-Sen/Beç-Sen/Bilgeç –Sen/Eğitim Söz-Sen/Demokratik Eğitim-Sen/ Mete-Sen/Bağımsız Eğitim Sen v.b. Bunların hepsi sözde öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi için kurulmuş bu kadar dağınıklık içinde. Kimi hükümete karşı, kimi yandaş etkileri ne kadar olur. Bir eylem kararı alındığında hepsi bir tarafa çekerse öğretmenin hakkı alınabilir mi? Böl-Parçala-Yönet burada da tam uygulama içinde.
“Bir ülke ile oynamak istiyorsanız eğitimle ve özellikle de öğretmen yetiştirme sistemiyle oynayınız.” Çünkü ”Öğretmen eğitimin asil unsuru ve taşıyıcı kolunudur.”