ORKİDE ÇİÇEKÇİLİK 30.12.2024
Yakup CEYLAN
Köşe Yazarı
Yakup CEYLAN
 

YA HEP BERABER YA DA HİÇ BİRİMİZ

Alman Şair Bertolt Brecht “Ya hep beraber Ya da hiç birimiz” eylemlerinde sıkça kullanılmış, Nazi Almanya’sında Hitler’e ırkçılık ve faşizme karşı mücadelesinin simgesi haline gelen bir şiirdir. “Kim mi kurtaracak seni, köle? / Görecekler seni, kardeş /yuvarlananlar uçuruma / duyacaklar çığlıklarını / Seni köleler kurtaracak kurtaracaksa! / Ya hep beraber ya da hiç birimiz / Kurtulmak yok tek başına / Yumruktan ve zincirden / Ya hep beraber ya da hiç birimiz. Kim mi kurtaracak seni, aç insan? / Bize gel ekmek istiyorsan / bize gel, kıvrananlara açlıktan / Biz gösterelim sana yolu / Biz açlar vereceğiz sana ekmeği! / Ya hep beraber ya da hiç birimiz / Kurtulmak yok tek başına / Yumruktan ve zincirden / Ya hep beraber ya da hiç birimiz. Kim mi alacak öcünü, yenilmiş adam? / Vurulmuşsun madem / Gel yaralıların yanına / Gerçi biz zayıfız, kardeş / Zayıfız, yaralıyız ama / alırsak biz alırız öcünü senin / Ya hep beraber ya da hiç birimiz / Kurtulmak yok tek başına / Yumruktan ve zincirden / Ya hep beraber ya da hiç birimiz. Kim tutacak elinden, bitik kişi? / Birleşmek zorundadır başkalarıyla / Yoksulluğa dayanamayan / Birleş sen de yoksullarla, durma / Birleş yarına bırakmayanlarla bu işi / Ya hep beraber ya da hiç birimiz / Kurtulmak yok tek başına / Yumruktan ve zincirden / Ya hep beraber ya da hiç birimiz. Ülke insanının %80’i yoksullaşırken %20 lüks, şatafat içinde yaşıyorsa, bazı işçi sendikaları üyelerini çoğaltamayıp, hükümete yandaş oluyorsa, ezilen bu halk “Ya Hep Beraber Ya da Hiçbirimiz” diye bağırmasın mı? Hep gülen azınlık mı olsun? Birlik-beraber olma zamanımız değil mi? Ülkemiz özgür ülkeler arasından çıkarılarak yarı özgür hale gelmişse, eleştiri oklarını yönetenlere doğrultmayıp da ne yapsın halk? “Elinde çekiç olanlar her şeyi çivi zannederek”  boyuna kafasına vuruyorsa, Anayasal hakkı olan, yürüyüş hakkını kullanan, sokaklara çıkan insanlar üzerine kendi yavruları olan emniyet güçleri geliyorsa bu halk slogan atmasın mı? Eleştirel kültüre sahip insanlar sorup, sorgulayıp kendilerini özgürce ifade etmesin mi? Eleştirilenler kendi bakış açılarını geliştirip, farklı vizyonlar geliştirmeleri, eleştirileri olgunlukla karşılamaları onları yüceltmez mi? Hoşgörü, tolerans, empati yaparak kendilerini yoksul halkın yerine koyarak düşünmeleri gerekmez mi? Komedyen Werner Finck seyircilere Hitlerin resmini göstererek “Bunu asayım mı? Duvara mı dayayayım karar veremiyorum” diye sorduğundan hemen mahkemelere mi gidilir? Yoksa hoşgörü ile mizahlara katlanır mıyız? Ülke vatandaşı ne kadar donanımlı, üretken, demokrasiye, hakka, hukuka dayanarak kırmadan, dökmeden isteklerini dile getiriyorsa bunlara kulak vermek gerekmez mi? “Ne kadar yüksekte olursan ol yasalar senden de yüksekte olmalıdır.” Adaletin küçüldüğü ülkelerde suçlar artar. “Hükümdar haksız olarak bir köylüden yumurta alırsa, adamları köylünün bütün tavuklarını alır.” VEZİRKÖPRÜ’DE BAYRAM İZLENİMLERİ Çelenk sunumundan sonra, protokol üyeleri ve öğrencilerin GENÇLİK YÜRÜYÜŞÜ ile stada varışları hoşuma gitti. Öğretmenlerin etkinliklere katılmayışı ve yürüyüşte olmayışları 19 Mayıs’ı öksüz bıraktı. Tüm Bayram hazırlıklarının ağırlığı Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü’ndeydi. Okulların elle tutulur bir hazırlığı yoktu. İlknur Çakır’ın hazırladığı folklor gösterisi yalnız kaldı. Yarışmalarda derece kazanan küçük yavrularımız olan kız öğrencilerimiz kılık kıyafet yönetmelikleri hiçe sayılarak kara çarşaf ve türbanla ödüllerini aldılar. Acaba okul kıyafetleri mi böyleydi? Resmi geçit neden yapılmadı bilmiyorum? Bayramın kutlanmasında emeği geçen başta İlçe Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza, okul öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum. “DAĞ BAŞINI DUMAN ALMIŞ, YÜRÜYELİM ARKADAŞLAR!...”  
Ekleme Tarihi: 24 May 2025 - Saturday
Yakup CEYLAN

YA HEP BERABER YA DA HİÇ BİRİMİZ

Alman Şair Bertolt Brecht

“Ya hep beraber Ya da hiç birimiz” eylemlerinde sıkça kullanılmış, Nazi Almanya’sında Hitler’e ırkçılık ve faşizme karşı mücadelesinin simgesi haline gelen bir şiirdir.

“Kim mi kurtaracak seni, köle? / Görecekler seni, kardeş /yuvarlananlar uçuruma / duyacaklar çığlıklarını / Seni köleler kurtaracak kurtaracaksa! / Ya hep beraber ya da hiç birimiz / Kurtulmak yok tek başına / Yumruktan ve zincirden / Ya hep beraber ya da hiç birimiz.

Kim mi kurtaracak seni, aç insan? / Bize gel ekmek istiyorsan / bize gel, kıvrananlara açlıktan / Biz gösterelim sana yolu / Biz açlar vereceğiz sana ekmeği! / Ya hep beraber ya da hiç birimiz / Kurtulmak yok tek başına / Yumruktan ve zincirden / Ya hep beraber ya da hiç birimiz.

Kim mi alacak öcünü, yenilmiş adam? / Vurulmuşsun madem / Gel yaralıların yanına / Gerçi biz zayıfız, kardeş / Zayıfız, yaralıyız ama / alırsak biz alırız öcünü senin / Ya hep beraber ya da hiç birimiz / Kurtulmak yok tek başına / Yumruktan ve zincirden / Ya hep beraber ya da hiç birimiz.

Kim tutacak elinden, bitik kişi? / Birleşmek zorundadır başkalarıyla / Yoksulluğa dayanamayan / Birleş sen de yoksullarla, durma / Birleş yarına bırakmayanlarla bu işi / Ya hep beraber ya da hiç birimiz / Kurtulmak yok tek başına / Yumruktan ve zincirden / Ya hep beraber ya da hiç birimiz.

Ülke insanının %80’i yoksullaşırken %20 lüks, şatafat içinde yaşıyorsa, bazı işçi sendikaları üyelerini çoğaltamayıp, hükümete yandaş oluyorsa, ezilen bu halk “Ya Hep Beraber Ya da Hiçbirimiz” diye bağırmasın mı? Hep gülen azınlık mı olsun?

Birlik-beraber olma zamanımız değil mi?

Ülkemiz özgür ülkeler arasından çıkarılarak yarı özgür hale gelmişse, eleştiri oklarını yönetenlere doğrultmayıp da ne yapsın halk?

“Elinde çekiç olanlar her şeyi çivi zannederek”  boyuna kafasına vuruyorsa, Anayasal hakkı olan, yürüyüş hakkını kullanan, sokaklara çıkan insanlar üzerine kendi yavruları olan emniyet güçleri geliyorsa bu halk slogan atmasın mı?

Eleştirel kültüre sahip insanlar sorup, sorgulayıp kendilerini özgürce ifade etmesin mi? Eleştirilenler kendi bakış açılarını geliştirip, farklı vizyonlar geliştirmeleri, eleştirileri olgunlukla karşılamaları onları yüceltmez mi?

Hoşgörü, tolerans, empati yaparak kendilerini yoksul halkın yerine koyarak düşünmeleri gerekmez mi?

Komedyen Werner Finck seyircilere Hitlerin resmini göstererek “Bunu asayım mı? Duvara mı dayayayım karar veremiyorum” diye sorduğundan hemen mahkemelere mi gidilir? Yoksa hoşgörü ile mizahlara katlanır mıyız?

Ülke vatandaşı ne kadar donanımlı, üretken, demokrasiye, hakka, hukuka dayanarak kırmadan, dökmeden isteklerini dile getiriyorsa bunlara kulak vermek gerekmez mi?

“Ne kadar yüksekte olursan ol yasalar senden de yüksekte olmalıdır.” Adaletin küçüldüğü ülkelerde suçlar artar.

“Hükümdar haksız olarak bir köylüden yumurta alırsa, adamları köylünün bütün tavuklarını alır.”

VEZİRKÖPRÜ’DE BAYRAM İZLENİMLERİ

Çelenk sunumundan sonra, protokol üyeleri ve öğrencilerin GENÇLİK YÜRÜYÜŞÜ ile stada varışları hoşuma gitti.

Öğretmenlerin etkinliklere katılmayışı ve yürüyüşte olmayışları 19 Mayıs’ı öksüz bıraktı.

Tüm Bayram hazırlıklarının ağırlığı Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü’ndeydi. Okulların elle tutulur bir hazırlığı yoktu. İlknur Çakır’ın hazırladığı folklor gösterisi yalnız kaldı.

Yarışmalarda derece kazanan küçük yavrularımız olan kız öğrencilerimiz kılık kıyafet yönetmelikleri hiçe sayılarak kara çarşaf ve türbanla ödüllerini aldılar. Acaba okul kıyafetleri mi böyleydi?

Resmi geçit neden yapılmadı bilmiyorum?

Bayramın kutlanmasında emeği geçen başta İlçe Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza, okul öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum.

“DAĞ BAŞINI DUMAN ALMIŞ, YÜRÜYELİM ARKADAŞLAR!...”

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Çağdaş
(25.05.2025 10:08 - #3617)
Kara çarşaf ve türban işte bütün mesele bu çekirge.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sokrates
(28.05.2025 17:53 - #3635)
Sayın hocam ne yazarsanız yazın ,duymazlar, görmezler, bilmezler?
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve vezirkopruozlem.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.