Samsunspor taraftarı kadar çilelisi, cefakarı zor bulunur. Kulüp başkanlarımız parasızken ayrı paralıyken ayrı çile çekiyoruz çünkü. Eskiden kapanan transfer tahtalarını açtırmak için günler, saatler hatta dakikalar sayarken şimdi yapılmayan transferler için transfer sezonunun son dakikaları sayıyoruz.
Transfer yapmak için aylarımız hatta yasaktan ötürü yıllarımız varken transfer sezonunun son gününde en önemli üç mevkinin eksiklerini tamamlamaya çalışmanın futbol literatüründe karşılığı nedir merak ediyorum.
Evet futbol artık endüstrileşmiş, yüksek rakamların döndüğü, menajerlerin büyük paralar koparmaya çalıştığı bir sektör ama bunun önlemini alacak olanlar da yine yöneticilerimiz. Üstelik Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım her fırsatta ama her fırsatta zenginlik ve tanınırlık açısından bırakın ülkemizi dünyanın sayılı iş insanlarından biri olduğunu ifade ediyor.
Alınmış başarılı sonuçlardan sonra gerek tribünlerde toplanmış kalabalıklara gerek TV yayınlarında ekran başındaki binlerce taraftara büyük bir heyecanla bizleri mutlu edeceğini söyleyip çok güçlü bir takım kuracağını vaat ediyor ama iş, yıllardır eksik olan forvet ve işlevsiz olan kanat mevkilerine takviye yapmaya gelince piyasanın pahalılığından bahsederek beklemeye geçtiklerini ifade ediyor. Taraftarın çilesi derken kastettiğim şey buydu.
Bu taraftar süper lige çıktığımız sene transfer yasağı gelmesini, transfer dönemlerinde alınacağının sözü verilmesine rağmen alınmayan yıldız isimleri hatta eksik kalan mevkileri sorun etmeden takımına destek çıkmasına rağmen Avrupa kupalarına tek forvetle gitmeyi hak etmiyor.
Belçika’da 19 Temmuz’da Westerlo ile oynadığımız ilk hazırlık maçından sonra sportif direktör Fuat Çapa eksikleri gördüklerini forvet dahil tüm mevkileri sayarak transferleri yapacaklarını söylemesine rağmen Avrupa kupaları için listelerin verilmesi gereken son günde de forvet ve 6 numara gibi kritik mevkileri dolduramadı.
Bu net bir şekilde başarısızlıktır. Üstelik Avrupa kupalarında oynayabilecek Dimata’yı da elimizden çıkarmış olduk. Halbuki Dimata gidince gelecek forvete yer açıldığı için üstelik bayram ilan etmiştik o günü. Çünkü yıllardır eksik olan o bölgeye çok kaliteli bir yabancının alınacağını isminin de hazır olduğunu düşünüyorduk. Öyle ya Marıus’tan başka forvetimiz yoktu. Avrupa’ya tek forvetle gidecek değildik. Fakat gördük ki anlaşılan, hazırda bekletilen bir forvetimiz yokmuş.
Yönetimin, muhteşem bitirdiğimiz bir sezondan sonra, lige iyi başlamış, Avrupa play off turunda ülkemizi gururlandıracak bir oyun ortaya koymuş takımımıza, ondan da önemlisi tüm imkansızlıklara rağmen takımı ayakta dimdik tutmuş hocamız Reis’e daha kalifiye isimler hediye etmesi gerekiyordu ama olmadı.
12 Eylül’e kadar forvet, 6 numara ve mümkünse yerli bir kanat transferi yapmamız gerekiyor. Avrupa gruplarında olmasa bile ligde güçlü kalmamızın ve grupları geçersek sonraki turlarda gücümüzü ortaya koymamızın yolu bu bölgelere yapılacak transferlerden geçiyor zira.
Her şeye rağmen Samsunspor taraftarı armasını, takımını, oyuncularını en gür sada ile desteklemeye devam edecek. Samsunspor sevgisinde en son kriteri sportif başarı olan bir taraftar topluluğuna yakışan da budur. Nitekim yeni sezonun ilk üç maçında ve Avrupa maçlarında çok eksik kadrolara rağmen takımını yalnız bırakmayarak bu sevdasını göstermiştir. Kalan haftalarda da bu camianın ve kulübün en büyük gücü olduğunu tüm spor kamuoyuna kanıtlamaya devam edecektir.
Not: 2025-26 sezonunda Samsunspor yazılarımız ve yorumlarımızla tv55.tr adresinde birbirinden kaliteli yazar ve yorumcu kadrosu ile birlikte olmanın heyecanını yaşıyorum. Yeni sezon yeni yeni heyecan ve yeni bir başlangıç. Siz değerli okuyucularımızı bu değerli ekibin bir parçası olmaya davet ediyorum. Sitemizi takip etmeyi unutmayın.

