Kenevir… Tarihin en eski tarım bitkilerinden biri. 25 binden fazla kullanım alanına sahip; gıdadan içeceğe, kozmetikten ilaca, tekstilden yapı malzemelerine kadar birçok sektörde kullanılıyor.
Bu kadar geniş yelpazeye hitap eden bir üründen gerektiği gibi faydalanamıyor oluşumuz, tarım politikalarımızın geldiği noktayı gözler önüne seriyor.
Bir zamanlar yalnızca Samsun’un Vezirköprü ilçesine bağlı Narlısaray Mahallesi’nde ekilen kenevir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında yaptığı açıklamayla yeniden gündeme gelmişti. Erdoğan, dönemin Belediye Başkanı İ. Sadık Edis’in elini havaya kaldırarak;
“Vezirköprü’de kenevir ekimini yoğun bir şekilde sürdüreceğiz. Burası kenevir ekim merkezi olacak. Endüstrisini burada kuracağız. Tekstilini de burada yapacağız,”
demişti. Bu açıklama, ilçede büyük bir heyecan yaratmış, üreticiler umutlanmıştı.
Aradan geçen süreçte 2024 yılına gelindiğinde, Vezirköprü’nün Narlısaray başta olmak üzere 12 mahallesinde yaklaşık 4 bin 500 dönüm alanda 240 üretici kenevir ekti.
Ancak bu umut verici başlangıç, ilgisizlikle gölgelendi. Hasatın gecikmesi, ürünlerin biçim sonrası arazide uzun süre örtü altında bırakılması, ödemelerin yapılmaması gibi sorunlar zinciri üreticilerin belini büktü.
Bugün 2025 yılına geldiğimizde, tablo oldukça iç karartıcı. Sadece Narlısaray’dan 2 üretici ekim izni almış ve toplamda yalnızca 10 dönümde kenevir ekimi gerçekleştirilmiş durumda.
Üstelik bu da yetmezmiş gibi, geçen yıl ekimi yapılan ancak zamanında toplanmadığı için tohum döken kenevir bitkileri bu yıl yeniden filizlendi. Üreticinin bu yıl ayçiçeği ektiği tarlada, sulama sonrası geçen yıldan kalan kenevir tohumları yeşerdi.
Kenevir Üreticilerin iddiasına göre ; İlçe Tarım Müdürlüğü üretici lehine rapor tutmasına rağmen, kamuoyunda “izinsiz kenevir ekimi yapıldı” algısı oluşturulması üreticileri derinden yaraladı.
Kendilerini sürekli olarak savunmak zorunda kalan çiftçiler, bu süreçte hem kişilik haklarının zedelendiğini hem de haksız ithamlarla karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor. “Suçsuzluğumuzu ispatlayana kadar yaşadıklarımızı kim telafi edecek?” diye soruyorlar. Empati çağrısı yapıyorlar, haklı olarak...
Vezirköprü’ye kurulması planlanan kenevir işleme tesisinin ilgisizlik nedeniyle Havza’ya kaydırılması da bu sürecin en can acıtıcı kısmı. Sanayiciler destek istemiş, ancak dönemin belediye başkanı İ. Sadık Edis bu talebi karşılıksız bırakınca yatırım başka bir ilçeye gitmişti.
Bugün dönüp baktığımızda, iktidarın en üst düzeyinden verilen sözlerin, yerelde nasıl heba edildiğine tanıklık ediyoruz.
Yatırım gitmiş, umutlar sönmüş, üretici perişan olmuş. Ve sonunda, Vezirköprü’de kenevir üreticilerinin başına gelenler, gerçekten de pişmiş tavuğun başına gelmemiştir.

