Öğretmenler görev alırken KADROLU, SÖZLEŞMELİ, ÜCRETLİ diye ayrılıyor.
Böyle atamalarda maaşlarda uçurum var. Birisi sadece ders ücreti karşılığı maaş alır. Birisi sözleşmelidir. 5 yıl bir yerde çalışma mecburiyeti vardır. Ailesinden çocuklarından ayrı yaşayamaya mahkûm edilir. Diğeri kanunun kendilerine verdiği izin, sağlık, atama, terfi haklarından yararlanır. Başöğretmen, uzman öğretmen olur maaşına artı ekleyebilir.
Hele özel okul öğretmenleri var ki patrona mahkumdurlar. Kimi asgari ücret üzerinden maaş alırken, kimi özel sözleşmelerle anlaştığı maaşı alır. Özlük hakları yoktur.
Atanmak için KPSS sınavına girer, ardından mülakat denen ayrıştırıcı (Bizden, sizden) yazılıda yüksek puan almasına rağmen eleniverir. Bizden bizim partiden olanlar düşük puan almasına rağmen mülakattan yüksek puan verilerek ön sıralarda kendisini bulur.
Düşünün bir kere kamuda görev yapan diğer mesleklerde, milletvekillerinde, yargıda ücretlisi, geçici görevlendirileni var mı?
Çeşitli üniversitelerden öğretmen olsun diye mezunlar vermişsin “bir milyon öğretmen adayı atama beklerken 80 bine yakın ücretli öğretmen çalıştırıyorsun.
Öğretmenlik diğer mesleklere hiç benzemez. O karşısına çıkacak çocukları keşfedecek, yeteneklerine göre yoğuracak, geliştirecek, doğru yönlendirecek kişilerdir.
Geleceğimizin en büyük yatırımlarını onlara yaparız. Onları ne kadar üst düzey yetiştirirsek, donanımlı eğitirsek, mutlu ve huzurlu olmalarını sağlarsak öğrencilerde, velilerde, ülkemizde mutlu, güçlü, gelecekten umutlu olurlar.
Öğretmenler ülkenin geleceğinin harcı, temel direği, ortak aklıdır. Eğitim sisteminin çökmesi ülkenin yıkılmasıdır. Okullara tarikatları, cemaatleri, siyaseti sokarsanız ileri değil geri gideriz. Eğitim bilim, fen, teknoloji işidir. Herkes kendi görevini yapsın imam camisine, siyasetçi siyasetine baksın!..
Öğretmeni rahat bırakın okuluyla, öğrencisiyle, velisiyle uğraşsın. Herhangi bir meslek gibi lütfen bakılmasın…
“ÖĞRETMENLER SADECE DERS ANLATMAZ; HAYATA DAİR DEĞERLERİ, SEVGİYİ VE İNSANLIĞI ÖĞRETİRLER. BU YÜZDEN ONLAR KAHRAMANLARIMIZDIR.”
Bir öğretmen öğrencisinin hayatında iz bırakan, onların hayallerine kanat takan, ilham aşılayan, geleceğin güçlü temellerini atan hazinelerdir.
Atatürk öğretmeni anlatırken “Herkesin kendine göre bir zevki vardır. Kimi bahçe ile meşgul olmak, güzel çiçekler yetiştirmek ister. Bazı insanlarda adam yetiştirmekten hoşlanır” der.
Öğretmenlerimizi ne olur ayrıştırmayın, aynı görevi yapıyorsa aynı maaşı alsın, sendikaları ile düşmanlaştırmayın, bırakın öğrencilerin işçisi olsunlar.
Geleceğimizi inşa etsinler, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirsinler.

