MEGALOMAN: Kendini beğenmiş, aşırı özgüvenli, bireyin aşırı güç, üstünlük, büyüklük kuruntusu olan psikolojik bir durumdur.
Tarihten bugüne kadar pek çok lider, ünlü ve sıradan insanlarda görülen bir yanılgıdır.
Çocukluk dönemi kişiliğin şekillendiği, ilk etkileşimlerin gerçekleştiği kritik bir dönemdir. Megalomiye yatkınlık gösteren çocuklarında aşırı övülme, aşırı eleştirme deneyimleri yaşarlar.
Sigmund Freud megalomaniyi; bireyin içsel çatışmaları çocukluk döneminden kaynaklanan, çözülmemiş duygusal ihtiyaçları ile şekillendirir. Bunlar aşırı bir güç, kontrol ihtiyacı, kendini güvende hissetme ve yetersizlik duygularını telafi etme çabaları vardır.
Bu psikolojik rahatsızlığın belirtileri: AŞIRI ÖZGÜVEN – GÜÇ ve BAŞARI İLLÜZYONU – BAŞKALARININ HAKLARINI GÖZ ARDI ETME – BAŞKALARINI MANİPÜLE ETME eğilimleri vardır.
Böyle kişiler sadece kendisi için değil çevresindekiler içinde sosyal ve kişisel etkiler yaratırlar. Sosyal ilişkileri, iş yaşamları, aile dinamikleri kendi iç huzuru üzerinde karmaşık ve zorlayıcı etkileri oluşturur.
Çünkü bu insanlar çevresine tepeden bakar, konuşurken dalga geçer, kibirli tavırlar yapar.
Megalo: Büyük. Mania; Delilik, Çılgınlık
Megalomani: Büyüklük kuruntusu, kendini olduğundan büyük görünme eğilimindedir.
NARSİST: Kendini beğenmiş kişilik adı verilen karakterin bir parçasıdır.
Chaplin, “Büyük Diktatör” filminde HİTLER ile alay ederken “zalimlerde böyle sözler vererek iktidara geldiler. Ama yalan söylediler! Sözlerini tutmuyorlar. Hiçbir zaman da tutmayacaklar! Diktatörler kendilerini özgürleştirirken halkı köleleşştirirler” demiş.
Neron son sözlerinde: “Dünya, büyük sanatkarlarını kaybediyor,” demiştir.
Çevremize bakalım, MEGALOMAN kişilikli insanlara rastlayabilirsiniz. Kendilerini aşırı önemserken karşısındakileri küçümser, empati kuramaz. Onları duygusal açıdan istismar ederler. Kendilerini zengin, olağanüstü bir güce sahip bir kişi gibi davranışlar sergilerler. Narsistler de daima en yüksek seviyeyi isterler.
Bunlar yetkili bir konumda iseler, DESPOTİK güce sahip gibidirler. Tek bir varlığı, mutlak güçle hükmettiği bir yönetim biçimi sergilerler. Medyayı kontrol ettikleri gibi halkın zihinlerini de kontrol ederler. İnsanlar korku içinde yaşarken kendi isteklerini gerçekleştirirler.
Arnavutlar: “Hukukun bittiği yerde TİRANLIK başlar,” der. Zorbalık adaletin inkârıdır.
İnsanlar hükümetten korktuğu zaman zorbalık; hükümet insanlardan korktuğu zaman özgürlük vardır.
Megalomanlardan, narsistlerden, despotlardan mazlum insanlar korunsun.
”Başkanlarının acısıyla eğlenmek insanlığın bittiği yerdir.”