2025-2026 Eğitim-Öğretim yılına başlıyoruz. Dertler yığılmış, veliler bu dertleri nasıl defedeceğini düşünüyor. Okula gidiyor kayıt parası isteniyor. Daha sonra eline bir kağıt tutuşturuluyor içi maddeler dolu… Yeniden okullarda kıyafet gelmiş, çocuğa yıl içinde iki kıyafet almak gerekiyor. Diğer maddeler defter, kalem, kitap v.b. Düşünmeye başlıyor, hangisine öncelik versem diye… Geriye bırakılacak madde yok. Hepsinin alınması lazım. Ya beslenme çantası nasıl hazırlanacak, bu çanta bu maaşlarla dolar mı ? Servisler her yıl zam yapıyor. Hele iki çocuğu okula gidiyorsa yandım demeye başlıyor. Özel okulların fiyatları almış başını gidiyor. Devlet okuluna gönderse çalışan anne mesaisi olduğundan çocuğunu okuldan alamıyor, alsa bırakacak yeri yok. Devlet okullarında öğretmenleri araştırıyor, ders programlarını araştırıyor, öğretmenlerin kıyafetine, saçına sakalına bakıyor, hepsi için değil ama bazıları peşmurde vaziyette. Atatürk devrimlerine karşı tarikatlar, cemaatler okullarda kol geziyor. Okullar okulluktan çıkmış, bilimden, fenden uzaklaşmış ne idiğü belirsiz kişiler derslere girecek. Cami- okul birbirine karışmış!... Kafalar karışmış, insana ıstırap veren her türlü hal, sıkıntı, zorluk, üzüntü almış başını gidiyor. Huzur bulalım derken huzursuzluklar artıyor. Eğitim, belli bir konuda bir bilgi ve bilim dalında yetiştirme, geliştirme davranışları değiştirme sanatıdır. Çocuklar önceden belirlenmiş kuram ve kurallara göre şekillendirilecek. Bilimsel olarak, içtimai olarak yani kişilerin topluma uyum sağlaması, topluma kazandırılması, milli kültür ve manevi değerlerin korunması ve yaşatması yani bilim ve toplum değerleri birlikte uygulanması gerekli. İnsanın hayatta kalabilmesi için gerekli bilgi ve becerilerin edinmesi, dünyayı tanıması, yaşadığı topluma uyum sağlayarak mutlu olabilmesidir. Sayın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in okullara yerleştirmeye çalıştığı, tarikatlarla, cemaatlerle anlaşma imzaladığı, ÇEDES uygulamaları ile bilim-fen yolunda ilerlenebilir mi? Modern devlet ve ekonominin ihtiyaç duyacağı insanı yetiştirmek devlet kontrolünde belli plan, program, denetim, hiyerarşik düzen içinde olması gerekirken birçoğu devlet görevlileri tarafından bozuluyor, hükümet-parti programlarına uyarlanıyor. Her konuda velileri, öğrencileri, öğretmenleri zorluklar bekliyor. Bu zorluklar hayatımızın bir parçası oldu. Hedefe ulaşmak için zorlukları yenmek gerekecektir. “Zaferin büyüklüğü, mücadelenin zorluğu ile ölçülür” “ İnsanlar fırtınalardan sonra, bitkilerde olduğu gibi daha taze daha canlı görünür” “ZOR OYUNU BOZAR” Zorluk içinde başarılı olmak dileklerimle…