ABD Başkanı, eğitim ve insanlık üzerine oğlunun öğretmenine yazdığı mektupta, büyüklerin çocuklarına dair dilekleri değil evrensel değerlerin aktarılması, çocuğun zorluklarla yüzleşmesini; bugünün eğitim anlayışı içinde yol gösterici olmasını ister.
MEKTUP:
Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen ona kazanılan bir liranın , bulunan beş liradan saha değerli olduğunu öğret.
Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve hem de kazanmaktan neşe duymayı. Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu.
Eğer yapabilirsen, sessiz kahkahaların gizemini öğret ona.
Bırak erken öğrensin, zorbaların görünüşte galip olduklarını.
Eğer yapabilirsen ona kitapların mucizelerini öğret fakat onu sessiz zamanlar da tanı. Gökyüzündeki kuşların, güneşin yüzü önündeki arıların ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin ebedî gizemini düşünebileceği…
Okulda hata yapmanın hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona.
Ona, kendi fikirlerine inanmasını öğret.
Herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi…
İnsanlara karşı nazik, sert olanlara karşı sert olmasını öğret ona.
Herkes birbirine takılmış bir yöne giderken, kitleleri izlemeyecek gücü vermeye çalış oğluma!
Tüm insanları dinlemesini öğret ona.
Fakat tüm dinlediklerini , gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını da öğret.
Eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile nasıl gülümseyeceğini öğret ona.
Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret.
Herkesin, sadece kendi iyiliği için çalıştığına inananlara dudak bükmemesini öğret ona.
Ve aşırı ilgiye dikkat etmesini…
Onu, kuvvetini ve beynini en yüksek fiyata verene satmasını, fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret.
Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona.
Ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa, dimdik dikilip savaşmasını öğret.
Ona nazik davran, fakat onu kucaklama!
Çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır.
Bırak sabırsız olacak kadar cesarete sahibi olsun.
Biraz da, cesur olacak kadar sabırlı olsun.
Ona her zaman kendisine karşı derin bir inanç taşımasını öğret.
Böylece insanlara karşı da derin bir inanç taşıyacaktır.
Bu büyük taleptir.
Ne kadarını yapabilirsin bir bak bakalım…
O, ne kadar iyi “küçük bir insan” oğlum…
Eğitim sistemimizin bozuklukları içindeve velilerle birlikte bu hırsız düzende yine liselere geçiş soruları çalınabilir.
Birçok ilde (16) sınavla girilen ANADOLU LİSELERİ yok artık.
Okullarda öğretmenin dışında herkes (cemaat, tarikat, imam-hatip, ülkücü ocakları) derslere giriyor.
Bu şartlar altında sevdiğin öğrencinin tüm kötülüklerden korumaya çalışan öğretmenim.
Okulların tatili yaklaşıyor. Tatilde onlara insan ilişkilerini, anne ve babasına yardımı zamanını iyi değerlendirmeyi, kötülüklerden uzak durmayı, spor yapmayı öğret.
TÜM ÖĞRETMENLERİMİZE GÖREVLERİNDE BAŞARILAR DİLİYORUM.