YALAN: Herhangi bir kişi, topluluk veya kurumu yanıltmak amacı güdülerek yapılan rol, doğru olmayan, gerçeğe uymayan uydurma söz, doğru olarak algılanmasını amaçlayan harekettir.
Yalanı bilerek ve isteyerek gerçeği söylemenin yaratacağı sonuçlardan kaçınmak için söylenir. Çocukluktan itibaren yalan söylemenin kötü olduğu öğretilse de her insanın günde bir veya iki kez yalan söylediği bilinmektedir.
GERÇEK YALANLAR; Kötü niyet İle söylenir. Vahim sonuçları doğurabilir.
BEYAZ YALANLAR; İyi niyetle başkalarını üzüntüden, olumsuzluklardan kurtarmak için söylenen zararsız kıvırma sözlerdir.
GRİ YALAN; İyi ve kötü niyetle söylenir. Sonuçları farklı doğruluk düzeyi belirsizdir.
Yalan söylemek öğrenilebilen bir şeydir. Çocuklar 4 yaşına kadar yalan söylemezler, çok dürüsttürler. Beş yaşından sonra yalanı “kurdukları hayallerini gerçekleştirmek, kendini zayıf hissettiğinde, anne-babasının ilgisini çekmek için, aşırı tepki, cezalandırma veya özgür olabilmek için” söylerler.
Çocuklara yalan söylemenin yanlış olduğunu suçlayarak değil kazanmak için uyarılır. Sessiz kaldığımızda geleceğin yalancısını yetiştiririz.
Yetişkinler çocuklara sıklıkla onların iyiliğini istediğiniz için örneğin; doktora götürürken “sana hiçbir şey yapmayacak, iğne vurmayacak veya hadi çikolata almaya gidelim” diye yaklaşıp kandırmaya çalışırlar. Aslında hiçbir konuda yalan söylememek gerekir. Çünkü onlar kandırıldıklarında, küçümsendiklerinde onurları incinebilir.
Çocuklara iyiliği için yalan söyledim diyen anne-baba kendine iyilik yapıyor. Aynı siyasetçinin vatandaşın iyiliği için yalan söylüyorum dediği gibi… Çocuk da vatandaşta yalana hemen inanır. Çocuklar da yalanı büyüklerinden, çevrelerinden öğreniyorlar. Halbuki yalan çocuğa, müşteriye, halka güvensizlik yaşatır, kandırılmak endişesi kötü neticeler doğurabilir.
Hz. Peygamber “Aralarında geçimsizlik olan karı-kocayı barıştırmak, savaş sırasında düşmanı yanıltmak, insanlar arası husumeti önlemek için dolaylı ifadelere başvurulur” demektedir.
Yalan komşuluk ilişkilerinin bozulmasına, ailelerin parçalanmasına, yardımlaşma duygularının körelmesine neden olabilir.
Yalan söyleme hastalığı (Mitomani) kişilik bozukluğu, zihinsel, psikiyatrik rahatsızlıklarının belirtileridir. Böyle kişiler yalan söylediğinin farkında olmayabilirler. Bunlar yalanlar ve abartmalar olmadan konuşmalarını sürdüremezler. Çok rahat yalan söylerler, söylediklerine kendileri de inanırlar, yalan söylerken çekinme, utanma, yüz kızarması, pişmanlık duymazlar.
Böyle kişilere kızgınlıkla veya suçlama ile tepki gösterilmeden konuşma sonlandırılmalı, uzaklaşılmalıdır.
Yaptığı işleri abartmak, övünmek yalanın yan dalları olup, yalan söylemenin en büyük sebebi ise korkaklıktır.
“Yalancı Allah'a karşı kafa tutan, fakat insanlardan korkan bir serseridir.”
“Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz.”
Yalansız, dolansız bir yaşam diliyorum…