Bazen inat ayakta tutar sizi bazen inanç. Bazen bir takım sebepler sizi inadına mücadele etmeye sevk eder, bazen de herkesin inancını yitirdiği vakitlerde inançsız yüreklere inanç enjekte etmek durumunda kalmanız.

Bazen inat ayakta tutar sizi bazen inanç. Bazen bir takım sebepler sizi inadına mücadele etmeye sevk eder,  bazen de herkesin inancını yitirdiği vakitlerde inançsız yüreklere inanç enjekte etmek durumunda kalmanız. İki haftadır galip gelemeyen Samsunspor’un,  evinde namağlup Adanademirspor’la yapacağı maç öncesi hem puan durumunda ki yerimiz hem de takımda oluşan olumsuz havadan dolayı taraftarın bütün umutları kırılmıştı. Öyle ki galibiyet ve beraberliği geçtik fark yemekten bahsedenlerin sayısı hayli fazlaydı. Yüzlerce kişinin yer aldığı Samsunspor whatsapp gruplarında maçtan bir gün önce takıma dair tek bir mesajın dahi atılmaması taraftarda ki inançsızlığın en büyük göstergelerinden biriydi. Fakat futbol en büyük sürprizleri biz futbol severlere bahşettiği için bu kadar güzel değil mi? Olmadık sürprizleri önümüze seren, mucizelerle kapımızı çalan beklenmeyen misafir olduğu için şaşırtmıyor ve sevdirmiyor mu kendini? Maçın gündüzünde, teknik heyetin bugüne kadar ki tüm hata ve yanlışlarına rağmen Samsunsporlu olmanın bir gereği olsa gerek maçı kazanacağımıza, futbolun sürprizleri seven bir yanı olduğuna dair twetter hesabımdan yaptığım bir paylaşımda kısa kısa dört cümle kurduğumu hatırlıyorum. Bazen futbol öyle sürprizler sunar ki şaşırtır herkesi Yeter ki inanalım ve futbolun doğrularını yapalım Bizim bir inanca ihtiyacımız var artık KAZANACAĞIZ İNŞALLAH Böyle dedim demesine de maça bir saat kala açıklanan 11’le hevesim kursağımda kaldı. Tıpkı her iç saha maçına bir heyecan ve hevesle Vezirköprü’den çıkıp bazen Kavak’a bazen Samsun’un girişine bazen stad önüne vardığımız da açıklanan ve heyecanımızı öldüren ilk 11’ler gibi. Futbol aklı Adanademir’le deplasmanda oynuyorsan dirençli,  temaslı ve fizik gücü yüksek oyuncuları tercih etmeyi salık verir. Emre Akbaba, Yusuf Erdoğan, Belhanda, Ndiaye gibi yaydan vurabilen ve yine göbekten derin paslar atacak bu tip oyunculara sahip bir takıma karşı merkez orta sahayı diri tutmayı emreder. Bu şu manaya gelir.  6 numara diye aldığımız ama hocanın orda hiç oynatmadığı TIRPAN’la BJK maçında harika oynayan Taylan’ı 6 ve 8’ koyup altı oyuncu ile kaleni koruman demektir. Hoca yine farklı düşündü ve Taylan’la aslen 10 numara oynayan Holse’yi merkez orta saha da oynattı. Keşke sadece bununla kalsaydı. Bizi ileri taşıyacak, ismi zikredilince dahi taraftarın burnuna gol kokusu gelen FOFANA’yı yedek bıraktığı gibi haftalardır kaptırdığı toplarla meşhur Muhammet GÜMÜŞKAYA ile maça başladı.   Peki, rakip bu kadar havada ve evinde hiç yenilmemişken, biz bu kadar demoralize iken, maç önü iyi oyuncularımızın sakatlığı haberi ile şevkimiz iyice kaçmış, taraftar hoca ve yönetimi sorgulamaya başlamışken deplasmanda hiç galibiyetimiz bulunmazken hangi saiklerle galip geldik. Evet, mucizelerin de izahı vardır. Mesela ADS’nin hocası maçtan önce önümüzde ki hafta Galatasaray’la maçları olduğu için as kalecilerini riske etmeyip yedek kaleci ile çıktıklarını söyledi. Buradan iki netice çıkar. İlki Samsunspor’u çantada keklik görmüş ve rehavete kapılmışlar. İkincisi hocanın aklı Galatasaray maçında olur da oyuncularının olmaz mı? Hele 1-0 önce geçmişken kim düşünmez GS maçını. İyi ki de akılları orda kaldı. Bizde ise savunma  da Satka maçın adamıydı. Gerek rakibin kazandığı penaltıda gerek bizim kazandığımız penaltıda başrol oyuncusu olmasının yanında oyunun tüm zaman ve bölgelerinde kusursuz oynadı. Drongelen’in yokluğunda savunmada liderliği eksiksiz yaptı. Hücumda ise Ntcham çok sakin çok prefesyonel bir oyunsergiledi. Bunda Holse ile mükemmel uyumları etkili oldu. A klas bir golcümüz olsa ve hakem 2 net penaltımızı es geçmese maç ADS adına hezimete dönüşürdü. Yani diyebiliriz ki inanmış SAMSUNSPOR vardı sahada. İnadına değil inancına oynayan bir Samsunspor vardı. Biz taraftarlara inanç aşılayan, bize inanmaya devam edin diyen bir Samsunspor. Hani hep taraftar takımını şöyle motive eder  ya; Bizler inandık sizde inanın! Bu sefer tam tersi oldu. Ve neticede maçı 2-3 kazandık. Şimdi bizi muhteşem bir hafta bekliyor. Mutlu, güler yüzlü, İNANÇLI. Nasıl yenilince koca bir şehrin hüznü,  kederi,  çilesi oluyorsan ey SAMSUNSPOR kazanınca da umudu, sevinci,  huzuru oluyorsun. Başlık mı? YAŞASIN FUTBOL YAŞASIN SAMSUNSPOR… Muhammet NACAK sspormn@gmail.com