|
|||
![]() |
24 KASIM BEKLENTİLERİ | ||
Yakup CEYLAN | |||
ozlemgazetesi@hotmail.com | |||
Bakanlar kurulu, Mustafa Kemal’e 11 Kasım 1928’de “Millet Mekteplerinin Başöğretmeni” unvanını verdi. Bu unvan 24 Kasım’da Millet Mektepleri Talimatnamesi’nin yayınlanması ile resmileşti.
1981 Mustafa Kemal Atatürk’ün 100.doğum gününde onun “Başöğretmen” oluşunun ülke genelinde Öğretmenler Günü olarak kutlanmasına karar verildi.
ÖĞRETMEN: Ürünü insan olan sanat, insan yetiştiren sanatkardır. Bilgiyi sermaye edinen öğrenciyi müşteri gibi görene ise öğretmen değil TÜCCAR denir.
Öğretmen; Toplumun eğitim hedefleri doğrultusunda bireylere eğitim - öğretim sunarken, bilgi ve teknolojik kaynaklara erişimi sağlamak, öğrencileri aktif, uygulamalı yaratıcı problem temelli öğrenmeye dahil etmek, yaratıcı düşünce ve disiplinler arası öğrenme deneyimlerine katmakla kendini görevli sayar. Öğretmen insanlığı ve değerlerini öğretirken öğrencisini hayata nasıl hazırlayacağının derdini taşır. Nakledici değildir. Memur ve tüccar hiç değildir. Öğrencilerine davranış kazandıran, kültürel öğeleri yargılayan toplumu bir arada tutmaya çalışan, onların dili, kulağı, ileriye götüreni ve aynası olandır.
Öğretmen yarının temelini attığı gibi öğrencilerine kişilik kazandırır. Onun için “Bir öğretmen bir nesil demektir.” Mustafa Kemal “Gelecek gençlerin gençler ise öğretmenin eseridir.” Derken öğretmen öğretirken öğrenen, öğrenirken öğreten olmalıdır. Böylece toplumun düşmanı cehaleti yenme yolunda yol göstericidir.
Peki toplum öğretmenine değer veriyor mu? Çocuklarını öğretmenine teslim ederken huzurlu mu? Öğretmenin bilgisine, kişiliğine, vicdanına güveniyor mu? Hele bu pandemi koşullarında çocuğunu zaman, zaman da olsa okula gönderirken okulların öğrenme şartlarına göre hazırlandığını görebiliyor mu?
Okullar yıl sonuna kadar kapalı olacağına göre yüz yüze eğitim olmayıp, uzaktan eğitimle davranış olarak, bilgi olarak yetişeceğine inanıyor mu? Yoksa 2020 yılını kayıp yıl olarak görüyor mu?
Velilerimize şunu da söylemek istiyorum uzaktan eğitimden hiçbir öğretmen de hoşnut değildir. Onlarla göz göze gelmeden, dokunmadan, hissetmeden, okul ortamının özel disiplini ve öğrenme merakını veremedikleri için tedirginlerdir. İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğdukları için meraklıdır. Öğrendiklerinden de zevk duyarlar. Bu zevk alınmayınca eğitim - öğretimin de tadı olmaz.
Öğretmen 24 Kasım’larda kalıplaşmış içi boş sadece alkış içeren davranışlar da istemez. Öğretme ve öğrenme koşullarının sağlanması için devletin kendi görevlerini yerine getirmesini beklerken kendisinin problemlerinden arınmış, geçim derdi olmadan huzur içinde öğrencilerin karşısına çıkmak ister. Öğrenciler de uzaktan eğitimin yapılabilmesi için telefona, bilgisayara, internete kavuşturulmak ister. Laboratuara girilmeden, olaylar yaşanmadan, deneyler yapılmadan ezber eğitimle bir yere varılmayacağını herkes biliyor. Artık yanlışlıklar, çaresizlik değil çare istiyor. İnsan yaşamının amacı başkalarına hizmet etmek, şefkat göstermek ve yardımcı olmayı istemektir. Bunu da bizleri idare edenler sağlayacaktır. “Güçlükler başarının değerini artıran süslerdir.”
24 Kasım Öğretmenlerin Günü Kutlu Olsun. |
|||
Etiketler: 24, KASIM, BEKLENTİLERİ, |
|