Başkan Kamçi sorunları dile getirdi
2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı sona eriyor.Bu eğitim-öğretim yılında emek gösteren, gayret sarf eden tüm öğretmenlerimizi ve öğrencilerimizi kutluyor, iyi tatiller diliyoruz.
Bu eğitim-öğretim dönemini değerlendirip, 2023-2024 eğitim öğretim yılından beklentilerimizi sıralayacak olursak;
* Okul/kurum yönetici görevlendirmeleri ve öğretmen atamalarında mülakat kaldırılmalıdır.
* Mesleğimizin saygınlığını ayaklar altına alan, un ufak eden mensubiyete göre yönetici atamasına son verilmelidir.
* Proje okullarında öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri mutlaka sınav esasına göre yapılmalıdır.
* Yönetici ve öğretmen görevlendirmelerinde yaşanan adaletsizlikler çalışma huzurunu dinamitlemekte ve eğitimde başarıyı, kaliteyi, düşürmektedir. 2023 Yılı MEB’e bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirmesine İlişkin yayınlanan kılavuzda objektif bir kriter bulunmamaktadır.
* Deprem bölgesindeki ilave öğretmen ihtiyacı da hesaba katıldığında yeni eğitim-öğretim yılında 45 bin atamaya ek olarak 55 bin atama daha yapılmalıdır.
* Sendikamızın 2022-2023 eğitim-öğretim yılında yaptığı araştırmaya göre, 78 ilde ücretli öğretmen sayısı 76 bin 485 iken,75 ilde norm kadro açığı 83 bin 547’dir. Öğretmen açığının ücretli öğretmen eliyle kapatılmaya çalışılması doğru bir uygulama değildir.
* Ayrıca öğretmen atamaları sadece kadrolu olarak yapılmalı, sözleşmeli ve ücretli istihdam kaldırılmalıdır. Seçim öncesinde sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilirken, bu uygulama kalıcı hale getirilmelidir.
* Derslik sayısı artırılmalı, deprem bölgesi başta olmak üzere tüm okullarımızda materyal eksiği giderilmelidir. Sadece öğretmen sayısı değil, aynı zamanda derslik sayısı da artırılmalıdır. 2021-2022 MEB istatistiklerine göre Türkiye’de derslik başına düşen öğrenci sayısı çok yüksektir.
* Değerler eğitimi sadece ve sadece öğretmenlerimiz tarafından verilmelidir,
* Türk Eğitim-Sen olarak çocuklarımıza değerler eğitimi verilmesini önemsiyor, karar vericilerin bu kaygıyı taşıyor olmasını doğru buluyoruz. Ancak bu noktada değerler eğitiminin pedagoji eğitimi almamış kimseler eliyle verilmesini asla doğru bulmuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin öğretmenleri bu eğitimleri verebilecek donanıma, yetkinliğe, eğitime, bilgiye sahiptir. Bunun için dışarıdan yapılara ihtiyaç yoktur.
* Meslek Kanunu’nda yer alan, uzman ve başöğretmen ünvanlarının Türk Eğitim-Sen olarak “deneyim” ölçüt alınarak, yeni eğitim-öğretim yılında sınavın kaldırılacağı müjdesinin verilmesini istiyoruz.
* Bu konuda çalıştay düzenlemiş, kanunun eksik hususlarıyla ilgili uyarılarımızı yetkili makamlara iletmiştik.Şayet bu kanun kalacak ve sınav uygulanacaksa sınavın sadece “bilgi”yi ölçtüğü, oysa öğretmenlik mesleğinin bilmenin yanı sıra “bilgiyi öğrencilere aktarma”, “öğretme” mesleğidir. Bu itibarla 5 yılını doldurmuş öğretmenlerimiz uzman, 10 yılını doldurmuş öğretmenlerimiz ve doktora yapanlar başöğretmen olarak değerlendirilmelidir.
* Zorunlu hizmet bölgeleri itibariyle öğretmenlere bölgenin mahrumiyet derecesine göre 1 brüt asgari ücret ile 2 brüt asgari ücret değişen oranlarda teşvik ödeneği ya da bölge tazminatı verilmelidir.
* Mazeret tayinleri gerçekleşemediği dikkate alındığında, eş ve sağlık özrü tayin hakkında yaşanan sorunların giderilmesi için il/ilçe emri getirilmelidir.
* Ödül ve cezaların şeffaf olması, objektif kriter doğrultusunda verilmesi, başarıyı esas alan ve teşvik eden bir düzenleme yapılmalıdır.
* Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet konusunda caydırıcı ve önleyici cezai müeyyidelerin getirilmelidir.
* Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim öncesinde en düşük memur maaşının 22 bin TL’ye çıkarılacağı sözünün verildiği dönemde 22 bin TL 1.158 dolara tekabül ederken, bugün 929 dolara denk gelmektedir. 22 bin TL’ye seyyanen artış ve refah payı ile yükseltildikten sonra, bunun üzerine Toplu Sözleşme hükmü gereğince maaşlarımıza ikinci altı ayın yüzde 6 artışı ve enflasyon farkı da eklenmesidir.
* Her eğitim-öğretim yılı başında öğretmenlere verilen Eğitim - Öğretime Hazırlık Ödeneği ayrım yapılmaksızın, tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir.